Panagia Muhliotissa Kilisesi (Kanlı Kilise)

Fatih İlçesine bağlı Fener semtinde bulunan, Bizans’tan miras kalıp hala kilise işlevini sürdürebilen tek ibadethane olan Panagia Muhliotissa diğer adıyla Kanlı Kilise batısında Firketeci Sokağı, doğuda ve kuzeyinde Teykii Cafer Mektebi sokağı ile çevrilidir.

Nicholas V. Artamonoff 1936 mart

1936-Mart-Nicholas V. Artamonoff

Kilise yüksel duvarlı, küçük bir avlunun kuzey doğusunda yer alır. Avlu duvarı, yapıya kuzeyde batı, güneyde doğu köşelerde bitişir. Avlunun güney batısında Hagia Anna Ayazması bulunur.

Kilisenin eski bir manastırın yerinde bulunduğu ve tarihinin 10. yy’a kadar uzandığı düşünülmektedir. 12. yy’a kadar Maria Akropolitissa’ya ait olan kilisenin bulunduğu manastırın mülkiyeti, bu dönemde VIII. Mihael’in (1259-1282) kızı Maria Paleologina’ya geçmiştir.

Panagia_i_mouchliotissa

Bu kiliseye Kanlı Kilise adı verikmesinin nedeni ise 1453 tarihinde Haliç’in bu bölgesinde savunma hattı bulunan Bizans askerlerinin bu kiliseye sığınıp burada savaşarak hayatlarını kaybetmeleridir.

mamboury haritası

Yapının Moğol Kilisesi olarak adlandırılmasına ilişkin öykü ise Maria Paleologina’nın Moğol hanı Hülagü ile evlenmek için ülkesinden ayrılması ile başlar. Hülagü’nün 1264’te ölümü üzerine oğlu Abaka Han ile evlenmeye hazırlanırken onun da 1282’de öldürülmesi nedeniyke İstanbul’a dönen Maria mülk edindiği manastırın yerine kiliseyi yaptırır. Kilisenin idaresi ise sonraları ailesine intikal etmiştir. Fakat manastırın, Maria’nın evlatlığının kocası İsaakhios Asan ve sonra da bunun kızı Eirene Philanthropina tarafından istismar edilmesi yüzünden 1351’de bir inceleme yapıldığında, Eirene Philanthropina’nın burası üzerinde hak iddia etmesini sağlayan belgenin sahte olduğu ortaya çıkmıştır.

5435353453

Müller-Wiener 1261’de inşa edilen kilisenin, 1266’da büyütülerek, merkezde kubbe ve dört yarım kubbe ile örtülü plan tipinin uygunlandığını, 1281’de de onarıldığını belirtir. R.Janin’e göre kilise, yeniden inşası sırasında, Modestos tarafından resimlerle bezenmiştir. Türklerin gelişinden sonra Ortodoksların elinde kalan bu yapı aradan geçen zamanda çok şey değiştiğinden esas şeklini bulmak zorlaşmıştır. Ancak binanın bir tetrakonkhos olarak yapıldığı anlaşılmaktadır.

25
1351’de Patrikhane’nin denetimine geçen ve diğer bina birimleri ile birlikte Moni Teotoku tis Panagiotissis denen kilise II. Mehmet (Fatih) tarafından mimar Hristodulos’un ailesine hediye edilmiştir. Hristodulos Fatih Camii’nin mimarlığı yaptığı için bu şerefe nail olmuştur. I. Selim ve III. Ahmet dönemlerinde kilisenin Rumların kullanımından alınması için başlatılan girişimler bu ferman nedeniyle sonuçsuz kalmıştır.

kauffer haritası

17. yy.’da kiliseyi camiye çevirme girişimi ise Kantemiroğlu ve Vezir Çorlu’lu Ail Paşa tarafından engellenmiştir. 1633,1640 ve 1729’daki yangınlarda harap olan ve yapılan onarımlar sonucu mimarisi farklılaşan kilise, kitabesine göre 1731’de restore edilmiş günümüze dek ibadet mekanı olarak kalmış tek Bizans yapısıdır.

65446465456
Kilisenin içinde göze çarpan diğer önemli bir detay II. Mehmet’in (Fatih) kilisenin camiye dönüştürülmesini engelleyen ve kilisenin mimar Hristodulos’un annesine hediye edildiğini belirten fermanın kopyalarıdır. Bunlar kilisenin girişi olan narteksin kuzeyindeki küçük kubbenin altındaki duvarda, ikisi orijinal fermanın fotokopisi, diğer ikisi eski Yunanca fotokopisi olmak üzere cam çerçeveler içinde asılı durmaktadır. Fermanların orijinalleri ise Patrikhane yetkililerince bölge despotluğunun özel kasasında saklanmaktadır.

6786786786

Kilise avlusunun güney batısında Hagia Anna Ayazmasıyla kilise personelinin barındığı bina birimleri vardır.

+605651321

1-Mimar Sinan Ünv. Sosyal Bilimler Ens. Sanat Tarihi Anabilim Dalı Batı Sanatı ve Çağdaş Sanat Programı Yüksek Lisans Tezi-Panagia Muhliotissa Kilisesi-Nejdet Habip-2001

a-İstanbul Ansiklopedisi 135-19
b-S.D. Byzantios, Konstantinipolis 577-578
c-Müller-Wiener Bildlexikon 204-205
d-N.Brurnov 1927-1928, Die Panagiakirche auf der Insel Chalki in der Umgebung von Konstantinopel, 509

Reklam

Myrelaion Kilisesi (Bodrum Cami)

Günümüze sağlam durumda ulaşan Myrelaion Manastır Kilisesi (Bodrum Camisi), Aksaray ile Laleli semtleri arasındaki bölgededir. 11.yüzyıl ortalarında Tarihçi Ioannes Skylitzes, IX.bölgede Myrelaion Kilisesi ile İmparator I.Romanos Lekapenos’un özel mülkü olan bir sarayın varlığından söz eder. Patria’da Romanos’tan önce de burada bir manastırın bulunduğu, adının, V.Konstantinos tarafından, “pis kokulu” anlamına gelen Psarelaion olarak değiştirildiği söylenir. Sudas burasının önceleri Sofist Kraterios’un Konağı olduğunu, daha sonra bu özel arazinin Romanos (1920) tarafından ele geçirilip, buradaki daha eski bir rotundonun sarnıca dönüştürülerek üzerine saray ve bitişiğine de alt katı büyük bir kripta (mezar şapeli) olan kilise inşa ettirdiğini belirtir.

myrelaion-bodrum-h.kauffer

Myrelaion-H.Kauffer Haritasında

İmparator bu manastırın altında bir de bodrum yaptırarak burasının aile mezarı olarak kullanılmasını istemiştir. Nitekim 922 de ölen karısı Theodora ve 932 de ölen büyük oğlu Kristoforos buraya gömülmüşlerdir. I. Romanos tahttan indirilip Kınalıada’da yaşadığı sürgün’de 948 ‘de ölünce vasiyeti gereği karısı ve kızının yanına buraya gömülür. Daha sonra VII. Konstantin ile evlenen kızı Helena’da 961 de ölünce ailesinin yanına gömülür ve böylece aile mezarlığı tamamlanmış olur.

myrelaion-bodrum-kauffer

Myrelaion-Kauffer Haritası

myrelaion-bodrum-pervititch

Myrelaion-Pervititch

Eşi, oğlu ve aynı dönemde İmparatorluk yapan Kristoforos’un da buraya gömülmesi ile Romanos altı yüzyıllık bir geleneği bozdu. Bu tarihten sonra İmparatorlar şu anki Fatih Camii’nin yerinde bulunan Kutsal Havariler Kilisesi’ne gömülmediler.

24floorplanD

24floorplanE

Keşiş Georgios ve Theophanes, İmparator Romanos’un sarayı bir süre kullandıktan sonra kadınlar manastırına dönüştürmüş olduğundan söz etmektedirler.

Talbot Rice 1930 yılında, İstanbul Arkeoloji Müzesi ile Alman Arkeoloji Enstitüsü Naumann’ın başkanlığında, 1965 ve 1966 yıllarında yaptıkları kazılarla, Bodrum Camisi’nin altındaki kripta ve bitişiğindeki merkezi planlı yapıyı ayrıntılı olarak incelemişlerdir. Bu çalışmalar sırasında merkezi planlı yapının üzerine inşa ettirilmiş olan saraya ait duvar kalıntılarından sarayın planı elde edilebilmiştir. Rotundonun doğu yarısı üzerinde saray yapısı, batı yarısı üzerinde de sarayın önünde açık bir teras şeklinde uzanan avlu yer alıyordu. İki ya da üç katlı saray binasına, ortadaki dikdörtgen planlı 8 x 22 m ölçülerindeki ana binanın zemininde bulunan beş sütun üzerine oturan altı kemerli bir revaktan giriliyordu. Revak bölümünün her iki yanında (kuzey ve güneyinde), kanat biçiminde kare planlı mekânlar vardı.

24floorplanB

Geç Antik döneme ait (4 – 5. yüzyıl) olan fakat yapılış amacı bilinmeyen rotundonun, ilk kullanılış evresinde Roma’daki Pantheon Tapınağı ve Selanik Hagios Georgios Kilisesi’ndeki gibi üzerinin büyük bir kubbe ile örtülmüş olması mümkündür. Kuzey ve güneyde iki anıtsal girişi olan yapının iç duvarlarında karşılıklı gelecek şekilde yarım daire ve dikdörtgen büyük nişler vardır. 10. yüzyılda yeniden kullanılan yapının içine 70 tane sütun yerleştirilmiş, üzeri çapraz ve sarayın altına gelen kısım ise saray yapısının ağırlığını karşılamak üzere kubbeli tonozlarla örtülmüş, duvarlar da Horasan harcı ile kaplanarak sarayın su ihtiyacını karşılamak üzere sarnıç haline getirilmişti. Rotundonun güneyinde bulunan, son yıllarda otopark yapmak amacıyla kaldırılan yarım daire şeklinde sekiz basamağında sarayla bağlantılı olduğu düşünülür.

24floorplanA

Latin istilasında zarar gören kilise, 14. yüzyılda tadilat görmüştür. Aslen Palaiologos hanedanı üyesi Sadrazam Mesih Paşa Kiliseyi 1501 yıllarında camiye çevirmiştir. Cami, yeraltında kalan bölümüne ithafen Bodrum Camii olarak veya kurucusunun adı ile Mesih Paşa Camii olarak da anılmıştır. Yapı 1784 ve 1911 yıllarındaki yangınlarda hasar görmüş ve terk edilmiştir. 1930 yılındaki kazılarda bulunan yapı 1965 ve 1986 yıllarında yapılan restorasyonlarla eski haline getirilmiş ve tekrar ibadete açılmıştır.

bodrum cami

Kilisenin yanında bugün mağaza olarak kullanılan sarnıcın 30 m çapındaki çatısını, çoğu orijinal ve yükseklikleri 2.5 – 2.9 m arasında değişen 75 sütun taşımaktadır.

bodrum cmii1

http://www.gorselsanatlar.org/archive.php?topic=22253.15

http://www.obarsiv.com/pdf/vct_0607_gulgunkoroglu.pdf

http://www.byzantiumistanbul.com/detay.asp?detayid=268