Nikitas’ın Latin İşgali’nde Yazdıkları

. . Bu hain adamların işlediği fiilleri nasıl anlatmaya başlayacağım! Ne yazık ki, hayran olması gereken görüntüler ayak altında sıkıştı! Ne yazık ki, kutsal şehitlerin kalıntıları kirli yerlere atıldı! Sonra bir kişinin duyacağı şey, yani Mesih’in ilahi bedeni ve kanı yere döküldü veya atıldı. Kıymetli rölyefleri kaptılar, içerdikleri süsleri koynuna soktular ve tavalar ve bardaklar için kırık kalıntıları..

Büyük Kilise’nin ihlali de (Aya Sofya) eşitlikle dinlenemez. Çünkü her türlü değerli malzemeden oluşan ve tüm dünya tarafından beğenilen kutsal sunak, çok büyük ve sonsuz ihtişamın diğer kutsal serveti gibi, parçalara ayrıldı ve askerler arasında dağıtıldı.

Kimsenin kederde payı yoktu. Sokaklarda, tapınaklarda, şikayetlerde, ağlama, ağlama, keder, erkeklerin inleyişi, kadınların çığlıkları, yaralar, tecavüz, esaret, en yakın olanların ayrılması. Soylular, gözyaşları içinde saygıdeğer yaşlılarda, yoksular, zengin olanlar, aşağılayıcı bir şekilde dolaştılar.

Eşsiz sanat ve zarafet ve nadir malzeme kutsal vazolar ve eşyaları ve mahkeme ve ambo ekranını çevreleyen altınla dövülmüş ince gümüş, takdire şayan işçiliğin ve kapının ve diğer birçok süslemenin ganimet, katırlar ve eyerlenmiş atlar ile tapınağın kutsal alanına götürüldü.

 

Reklam

Nikitas Kronikleri

Tahtı pek meşru olmayan, hele Hıristiyanlığa hiç sığmaz bir tarzda ele geçirdikten sonra, onu öz oğlum yerine bir yabancıya teslim etsem, bana deli demezler mi?

Aleksion Komnenos’tan karısına.

Nikitas’ın “Ioannes Konnenos” bölümündendir.

 

yaz3

 

İmparator Manuel Doğulu halkları para ya da silah gücüyle kendi tarafına çekmenin kolay olduğunu düşünürdü. Ancak aynı şeyi Batılılar için söylemek mümkün değildi. Çünkü sayıları ürkütücü derecede çoktu. Boyun eğmeyecek kadar gururluydular. Zalimdiler, zengindiler ve ezeli beri İmparatorluktan nefret ediyorlardı.

Nikitas’ın “Manuel Komnenos” bölümündendir.

 

tttt

Nikitas Honiatis (Akominatos)

Niketas_Choniates

 

Uzun bir zaman ara verdiğimiz sitemize fişek gibi bir dönüş yaptık. Soyağaçları devam edecek ama şimdilik 1204 Haçlı İstilası’na da şahit olan Bizans kronikçisi Nikitas Honiatis gerçek adı Akominatos’un hayatı ve yer yer kronikleri ile devam edeceğiz.

Zengin bir anne babanın çocuğu olarak Frigya’da Chonae yani şimdi ki Denizli Honaz’da 1150 yılında doğmuştur (bazı kaynaklara göre 1155). Chonae Piskoposu Nikitas tarafından vaftiz edilip onun verdiği kendi ismi almıştır. Soyadını doğduğu yer olan Honaz-Honiatis’ten almıştır. Dokuz yaşına geldiğinde abisi Mihail ile Konstantinopolis’e eğitime yollanmıştır.

Eğitimini tamamladıktan sonra bürokraside bir makam elde ettiği, Angelos Hanedanı Megas Logothetis yani Şansölye görevine atanmıştır. Bir dönem Philippolis Valiliği yaptığı bilinmektedir. Dördüncü Haçlı Seferi sırasında 1204 yılında yaşananlara şahit olup kaleme almaya devam etmiştir. Şehir Latinlerin eline geçince İmparator I. Theodoros’un sarayının bulunduğu İznik’e (Nicea) sığınıp edebiyatla uğraşmıştır.

1118 ile 1207 arası dönemi kapsayan 21 kitaplık bir eser bırakmıştır. Görgü tanığı olduğu ve ilk elden duyduğu olayları tarafsız yazması bakımından önemli bir tarih yazarıdır. Dini çalışması olan Thesaurus Orthodoxae Fidei günümüze tamamı el yazması olacak şekilde ulaşmış kısmen basılmıştır.

1215 tarihinde ölmüştür. Umberto Eco’nun romano Baudolino kısmen Konstantinopolis’te Haçlı Kuşatması sırasında geçer. Hayali kahraman Baudolino, kuşatma sırasında Nikitas’ın hayatını kurtarır ve sonra hayat hikayesini ona anlatır

Yaklaşık 1215-16 tarihinde ölmüştür.

Latin İşgali için yazdıklarının bir bölümü…

Hiçbir şey dualarla yumuşatmaktan, hayırsever kılmaktan daha zor ve zahmetli değildi, bu huysuz barbarlar, her hoş olmayan kelimede safra kustu, böylece hiçbir şey öfkelerini dindirmeye yetmedi. Bunu deneyen herkes deli ve ağzının ayarı olmayan kişiler olarak alay konusu oldu. Çoğu zaman hançerlerine karşı çıkmışlardı ya da taleplerine engel olmuşlardı.

1204 haçlı yağması