Son zamanlarda Aya Sofya’nın önünden gelip geçenler demir parmaklıklar ile çevrili bir alan olduğuna dikkat etmişlerdir. Bu alan 2011 yılının Temmuz ayında kaldırım yenileme sırasında tesadüfen bulunan ve Mimar Sinan tarafından yapılan çukur çeşmeden başkası değildi.
Foto-1 Kazı yapılması düşünülen alanın genel görünümü
4. Nolu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’na sunulan rölöve çalışması uygun bulundu. 22 Şubat’ta da “Restitüsyon, yenileme projelerinin ve sanat tarihi raporunun Kurul’a iletilmesine” karar verildi. Tarihi yapıda 7 adet klasik kemerli çeşme bulunuyor. 4.23 metre yüksekliğinde bir tonozla örtülü olan yapının alanı ise 14.39’a 1.94 metre boyutlarında.
Foto-2
Şimdilik kazı çalışması bekletiliyor. Diğer çukur çeşmeler gibi Sultanahmet Çukur Çeşmesi de Kanuni Sultan Süleyman döneminde inşa edilen ‘Kırk Çeşme’ su tesislerinin bir parçası. Koruma Kurulu ve Arkeoloji Müzesi’nin denetiminde yapılacak kazı çalışmalarında, tarihi yapının yeri henüz tespit edilemeyen sarnıç ve su deposu ile rampa ve merdivenlerin kalıntılarının açığa çıkartılabileceği düşünülüyor.
Resim-1 Çukur Çeşmelerin mostra verdiği alanın uydu görüntüsü
Bununla beraber eski hipodrom olan bölgede, hipodromdan arta kalan haçlı yapılarında bulunduğu yine bir çukur çeşme bulunmaktadır. Çeşmede bazen ayna taşı olarak bazen kurna olarak tabir edilen yerlerde bariz olarak gözüken haç şekilleri haricinde detaylı incelemede çeşmelerin niş ve köşelik bölümlerinde yer yer kesme taşlar kullanılmış bazı bölümlerde sıvama yapılmıştır.
Foto-3 Çeşmenin genel görünümü
Çeşmelerin haziresine giden yer ise bugün sokakta kalanlar tarafından barınma yeri olarak kullanılmaktadır. Çeşmeye inen merdivenler bir zincirle kapalı görüntüsü verilmiştir. Ancak hazirenin kapısında bulunan sac kaplama açık durumdadır.
Foto-4 Kurna bölümlerinde Hipodromdan kullanılan haç kabartmalı parça
Foto-5
Foto-6